21 Mart 2011 Pazartesi

BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİME GİRİŞ

TEKNOLOJİ NEDİR?
Teknoloji (Yunanca τέχνη (sanat) ve λογία (bilmek)), sözcüklerinin birleşiminden oluşmuştur. İnsanoğlunun gereklerine uygun yardımcı alet ve araçların yapılması ya da üretilmesi için gerekli bilgi ve yetenektir. Teknoloji ayrıca, bir sanayi dalıyla ilgili üretim yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri kapsayan bilgidir.
Bir insan etkinliği olarak teknoloji, insanlık tarihinde bilim ve mühendislikten önce ortaya çıkmıştır. Teknolojinin, bilimin uygulamacı yönü olduğu görüşleri de vardır.
Teknoloji, günümüzde veri paylaşımının en etkin bir biçimde kullanılarak keşiflere yön vermesinin aktif bir parçası olarakta tanımlanabilmektedir.

EĞİTİM TEKNOLOJİSİ
Eğitim teknolojisi "eğitim bilimleri" ailesinde yer almakla birlikte bilgisayar bilimleri, dizge kuramı, bilişsel bilimler, psikoloji, toplumbilim ve diğer bazı bilim dallarından beslenen, kendine has özellikleri olan, çokludisiplin bir bilim dalıdır. Daha çok bir toplum bilim paradigması içerisinde yer bulsa da doğa bilimleri ile de ilişki içerisindedir. Hem araştırma yöntemleri hem de oluşturulan bilginin uygulanması bağlamında doğa bilimleri ile kesişir.
Eğitim teknolojisi bilim dalını tanımlamak için birçok kurum ve örgüt tarafından bir çok ifade ortaya atılmış ve/veya ilgili kurullarda ve toplantılarda kabul edilmiştir. Yukarıdaki ifade, eğitim teknolojisi bilim dalının uluslararsı örgütü olan Association for Educational Communications and Technology'nin (AECT) son eğitim teknolojisi tanımıdır.
Eğitim teknolojisi bir bilim dalının adı olmakla birlikte hem bu bilim dalı çerçevesinde geliştirilen tek bir uygulamanın ifadesi olarak hem de uygulayıcıların meslek adı olarak da kullanılır. Bu bağlamda "Eğitim Teknolojisi" bilim dalının ortaya koyduğu bilgi ve ilkeler doğrultusunda çalışan bireylere Eğitim teknoloğu denir. Ortaya çıkarılan teknolojilerin tamamına birden Eğitim teknolojileri denir.
Eğitim Teknolojisi bilim dalını ifade etmek için öğretim teknolojisi ifadesi de kullanılabilmektedir. Ancak, Öğretim teknolojisi eğitim teknolojisinin kapsadığı başka bir bilim dalıdır. Bizatihi kendisi değildir. Eğitim teknolojisi tüm öğrenmeleri hedef almakta iken öğretim teknolojisi kurumsal, tasarlanmış, müfredatlandırılmış ve istendik öğrenmeleri hedef almaktadır.
Eğitim teknolojilerine örnek vermek gerekirse kalem, kâğıt ve kitap gibi en eski teknolojiler sıralanabilir. Günümüzde elektronik donanımlar ve bu donanımlar üzerinde çalışan yazılımlar biçiminde de eğitim teknolojileri geliştirilmektedir.
Türkiye'de Eğitim Fakülteleri'nin, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü 'nü (Computer Education and Instructional Technology) tamamlamış ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Bilişim Teknolojileri Öğretmeni olarak adlandırılmış kişilerdir.

ÖĞRETİM TEKNOLOJİSİ 
Öğretim teknolojisi, kurumsal, tasarlanmış, müfredatlandırılmış ortamlardaki "istendik öğrenme"nin geliştirilmesi için kullanılabilecek süreç ve araçların çözümlenmesini, tasarlanmasını, geliştirilmesini, uygulanmasını ve değerlendirilmesini inceleyen bilim dalıdır.
Tanımdan da anlaşıldığı üzere öğretim teknolojisi Eğitim teknolojisi'nin eğitim teknolojisi bilim dalının uluslararsı örgütü olan Association for Educational Communications and Technology (AECT, Eğitimsel İletişimler ve Teknoloji Derneği) tarafından oluşturulmuş tanımına oldukça benzemektedir.
Zaten eğitim teknolojisi ve öğretim teknolojisi arasındaki temel fark eğitim teknolojisi tüm eğitimsel faaliyetleri göz önünde bulunduruyorken öğretim teknolojisinin daha çok örgün eğitim kurumlarındaki öğrenmeler üzerinde duruyor olmasıdır. Bu bağlamda öğretim teknolojisinin eğitim teknolojisinin bir dalı olduğu söylenebilir. Veyahut da eğitim teknolojisinin öğretim teknolojisini de kapsayan daha geniş bir paradigma olduğu belirtilebilir.

BİLGİSAYAR ÖĞRENME
 Bilgisayarların yaşamımıza girmesi hepimize büyük kolaylıklar sağlamıştır. Daha öncelerisaatlerce sürebilen istenilen bilgiye ulaşma süreci şimdi bilgisayar ve internet aracılığı ile çok kısa sürede gerçekleşebilmektedir. Yine daha önceleri genellikle ders kitabı ile metin tabanlı olarak gerçekleştirilen öğretim etkinlikleri günümüzde bilgisayar ve internet aracılığı ile daha etkili olduğu araştırma sonuçlarıyla gösterilen görselve grafik tabanlı olarak sağlanabilmektedir.
  Bilgisayar ve interneti kullanmayı niçin öğrenmeliyiz? Öncelikle bilgisyar ve interneti kullanarak yaşamımıza zenginlik katabiliriz. Günlük hayatımızda bilgisayarın zengin bir kullanım alanı vardır.

BİLGİSAYARDAN ÖĞRENME
Günümüzün modern toplumlarında eğitim alanındaki değerler dizisi değişimi ve hızlı teknolojik gelişmeler bilgi toplumu bireyleri için önemli olanakları da beraberinde getirmektedir. Tarım ve sanayi toplumlarının aksine bilginin ve teknolojinin en önemli küresel güç haline geldiği bilgi çağında bireylerden beklenen temel nitelikler de değişime uğramıştır. Teknolojiyi etkin bir biçimde kullanan toplumu oluşturan diğer bireyler ile işbirliği içerisinde çalışıp üreten yaşam boyu öğrenme isteği ve donanımına sahip bireyler yaşadığımız çağın insan profilni oluşturmaktadır. 
   Eğitimde bilgisayarların kullanılması için eğitim etkinlikleri içerisinde yer alan tüm bileşenler çeşitli olanaklar sağlamaktadır. BİT'in öğretim etkinliklerini  sınıf ortamı dışında da sürdürebilmesinden okul yönetimi ile ilgili konuların daha hızlı ve verimli bir biçimde gerçekleştirilmesine kadar birçok üstünlüğü sahiptir. Eğitim amaçlı bilgisayarları kullanarak şunları öğrenebilir:
  • Ses,video, müzik,canlandırmagibi çoklu ortam öğeleri ile öğrenmeyi zenginleştirir.
  • Kayıt saklayabilirve bunların gerektiğinde yeniden kullanımına olanak sağlar.
  • Öğrenmeyi bireyselleştirir, öğrencilerin kendi hızlarında öğrenebilmelerine olanak sağlar.
  • İletişim ve etkileşim yeteneğine sahiptir.
  • Okul yönetiminde rehberlik, araştırma,ölçme ve değerlendirme işlmelerinde kullanılabilir, verimliliği arttırır, kaynak kullanımında tasarruf sağlar. 
  • Herkesin kendine uygun zaman ve yerde eğitim alabilmelerine olanak sağlar. 
 BİLGİSAYARLA ÖĞRENME
Bireyselleştirilmiş öğretim
İlkokul, ortaokul ve lise sınıflarında öğrenci sayısı 40 - 60 arasında değişir. Her öğrenciye bir öğretmen atamak, dünyanın en zengin ülkelerinde bile, olanaklı değildir. Sınıftaki öğrenci sayısı arttıkça, öğretmenin verimliliğinin azaldığını hepimiz biliyoruz. Bazı eğitimciler, bilgisayar aracılığıyla, her öğrenciye bir öğretmen verilme durumunun yaratılabileceğini düşünmüşlerdir. Bilgisayar aracılığıyla yapılan eğitimin en belirgin özelliği bireysel bir eğitim oluşudur.
Bilgisayarlı eğitimde, öğrenci belirli bir konuda çalışmak için bilgisayarın başına oturur. Yazı makinesinde olduğu gibi, bilgisayarın hangi tuşunun hangi görevi yaptığı daha önce kendisine anlatılır. Öğrenci belirli tuşlara basarak konuyu ekrana getirir. Her konunun sonunda, o konuyla ilgili sorular ekrana gelir ve her soruya cevap olarak değişik seçenekler verilir. Öğrenci yanlış seçeneği seçerse, ekrana otomatik olarak şöyle bir ifade gelir: "Vermiş olduğunuz cevap yanlıştır. Bu soruyla ilgili konu şimdi yine ekrana geliyor; okuduktan sonra aynı soruyu lütfen yeniden cevaplandırın." Öğrenci yeniden okur, cevaplandırır. Öğrenci doğru cevabı bulursa, bilgisayar bu davranışı "Evet, cevabınız doğru! Lütfen öbür soruya geçin." mesajıyla karşılar. Bilgisayarlar, öğrencinin yaşına ve konunun içeriğine göre programlanır.
Belirli bir konuyu, belirli bir öğrenci düzeyine göre programlamak bilgisayarla öğrenimin en önemli yönüdür. Bir öğrencinin zihinsel gücüne ve ilk baştaki temel bilgi düzeyine uygun bilgisayar programı geliştirmek, bilgisayarla eğitimin en can alıcı noktasını oluşturur. Bu yön ihmal edilirse, bilgisayarla eğitimin hiçbir üstünlüğü kalmaz. Amerika'da okullarda, endüstride ve ordu eğitim merkezlerinde bu konuda yapılan denemeler son derece olumlu sonuçlar vermiştir.
Bilgisayarla eğitimin başarılı olabilmesi için, öğretilen konunun en ince ayrıntılarına kadar birimlerine ayrılması ve ayrılan birimlerin değişik zorluk düzeylerinde, öğrencinin bilgi ve yeteneğine uygun bir biçimde bir program olarak yapılaştırılması gerekir. Konuyu analiz ederek birimlerine indirgeyen uzmanlarla, analiz edilmiş birimleri bilgisayar dilinde uygun bir biçimde programlayan uzmanlar, bilgisayarla öğrenme akımının en önemli öğeleridir. Bu uzmanlar olmadan işe yarar, etkin bir bilgisayarla eğitim düzeni geliştirmek olanaksızdır. Bilgisayar cihazlarının varlığı, eğitimin kalitesini kendiliğinden yükseltmez.
Öğretim Programı
Yukarıda sözünü ettiğimiz iki grup uzman beraberce çalışarak, öğretilen her konu için bir bilgisayar programı geliştirebilir. Öğretim programının geliştirilmesi şu basamakları içerir:
(1)    Öğrencinin öğrenmeye başlamadan önceki bilgi tabanı ile öğrenme sürecinin sonunda ulaşılması istenen bilgi tavanının saptanması,
(2)    Saptanan tabanın gerçekçi olup olmadığını anlamak için bazı örnek öğrenci grupları üzerinde denemeler yapılması ve her öğrencinin bel: li başlı bireysel eksikliklerini giderebilmesi için bazı yardım olanaklarının programın başına konması,
(3)    Taban ve tavan arasındaki uzaklığın anlamlı birimlere bölünmesi ve her birimin en etkin bir biçimde öğrenciye verilmesi. Konu birimi verildikten sonra test soruları verilmesi ve cevapların değerlendirilmesi,
(4)    Verilen cevaplara dayanılarak öğrencinin yeni tabanının değerlendirilmesi ve bu tabana uygun yeni konu birimine geçilmesi.
öğretim programları geliştirilmeden önce, pilot araştırmalar yapılarak öğrencilerin hangi noktalarda bilgi eksiklikleri olduğu saptanmalıdır. Program yapılaştırıldıktan sonra sürekli gözden geçirilmeli ve eksiklikleri tamamlanmalıdır, öğrenci neyi bilmediğini hemen görebildiği ve kendi başına ve kendi hızında çalışabildiği için bilgisayarla öğretim verimli bir öğrenim ortamı oluşturur.
Psikolojik yönden bilgisayarla öğrenimi üstün kılan etkenler şunlardır:
(1)    Etkin etkileşim: öğrenici öğrenilen malzemeyle etkin bir biçimde (active) etkileşim halindedir. Her adımda öğrenilen bilgi test edilir ve öğrenimde eksiklikler varsa, bu eksiklikler giderilinceye kadar, öğrenilen malzeme tekrar tekrar gözden geçirilir. Bilgisayar olmadan böylesine bireyselleşmiş bir etkin etkileşimi öğrenim yaşamına sokmak zordur.
(2)    Anında geri-bildirim (immediate feedback): Öğrenci bir hata yaptığı zaman, bilgisayar bunu anında öğrenciye iletir ve yapılan hatanın düzeltilmesi için yeni bir öğrenme olanağı sağlar. Öğrenme sırasında yapılan hatanın hemen bildirilmesi, hem hayvanlar hem de insanlar üzerinde yapılan öğrenme denemelerinde olumlu sonuçlar vermiştir. Anında geri-bildirimin sağlandığı öğrenme ortamlarında denekler, konuyu daha süratli ve daha az hata yaparak öğrenir,
Geri-bildirim konusunda göz önünde tutulacak diğer bir yön de, öğrenim sırasında pekiştireçlerin hemen verilmesidir. Öğrenci bilgisayar aracılığıyla öğrenirken, yalnız yaptığı hatalar hakkında değil, aynı zamanda doğru cevapları hakkında da hemen geri-bildirim alır: bilgisayar, her doğru cevaptan sonra, öğrencinin yaşına uygun olarak pekiştireç niteliğinde ekranda "Başardınız! Tebrikler!" gibi bir mesaj gösterebilir. Bu tür mesajların özellikle küçük yaştaki öğrenciler üzerinde güdüleyici bir etkisi olduğu gözlenmiştir. Öğrenimin bireyselleştirilmesi: Bilgisayar aracılığıyla öğrenim yapan öğrenci kendi hızını kendisi belirleyebilir. Hızlı öğrenen bir İtişi ise daha süratli bir biçimde konulan beller ve öğreniminde ilerler; daha yavaş öğrenen biriyse, kendi hızına göre konuyu öğrenir. Bireyin eksiklikleri varsa, o eksiklikler özel programlar aracılığıyla ortadan kaldırıldıktan sonra temel konunun öğrenilmesine başlanır. Örneğin, cebir dersine başlayan fakat çarpma, bölme gibi temel işlemlerde eksikliği olan bir öğrenci, bu eksikliğinin farkına vardıktan sonra, bu konulardaki eksikliklerini gidermek için başka bir programla bir süre çalışır. Böylece, dört işlem konusundaki eksikliklerini tamamlayarak, cebir konusunu çalışmaya hazır hale gelir.


                                      BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİM

Günümüzde teknolojinin ilerlemesi ve eğitime verilen önemin artmasıyla, eğitim sorunlarının çözümünde teknolojik olanaklardan yararlanmak kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu teknolojik olanaklardan birisi olan bilgisayar, içinde yaşadığımız yüzyılın temel kültür öğelerinden biri olup, kullanımı hızla yaygınlaşan bir araç haline gelmiştir. Günümüzde bilgisayarı tanıma kaçınılmaz bir olgu haline gelmiştir. Öyle ki, bilgisayarı tanıma, çağdaş bir insan için, okur-yazarlık gibi etkinlik sayılmaktadır.
BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİMİN YARALARI

  • Bilgisayar Destekli Eğitim öğrencilere kendi hızlarında ve düzeylerinde ilerleyebilme olanağı verir, dolayısıyla bireyselleştirilmiş, öğrenci merkezli bir öğretimin oluşmasına yol açar.
  • Bilgisayar Destekli Eğitim etkileşim sağladığı için en sıkıcı çalışmaları bile ilginç kılabilir. Renk ve grafik gibi görsel uygulamalar sayesinde öğrenme etkili kılınır.
  • Hem anında dönüt sağladığı için, hem de sağlanan dönüt öğretmeninki gibi herkesin içinde olmadığı için öğrenciye rahatlık sağlar.
  • Benzeşimler sayesinde öğrencilere özgün ortamlar sağlar. Öğrenciler benzeşimler yoluyla dış dünyaya açılma şansını bulurlar. Sınıf içinde uygulanması olanaksız ya da tehlikeli olabilecek deneylerin gerçekleştirilmesinde de Bilgisayar Destekli Eğitim yazılımları kullanılabilir.
  • Bilgisayar Destekli Eğitim uygulamaları sayesinde öğretmen zamanını daha rahat kullanabilir. Yazı tahtasına yazılarak zaman kaybına yol açan araştırma türü çalışmalar bilgisayar aracılığıyla verilebilir. Öte yandan bir konuyu kaçıran öğrenci öğretmeni rahatsız etmeksizin, aynı konuyu bilgisayardan işleyebilir.
BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİMİN SINIRLILIKLARI

• Öğretimde insancıl yaklaşımı ortadan kaldırır,
• Araçlar çok pahalıdır,
• Ticaret, programlarda standardın düşmesine neden olur,
• İnsanların düşsel etkinliğini azaltır,
• Tutum ve değerleri ihmal ettiği için eğitim amaçlarını saptırır,
• Programlarda hata yapıldığı takdirde sonuçlarda hatalı olur.
BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİM ORTAMINDA ÖĞRETMENİN ROLÜ
Bilgisayar Destekli Eğitimin verimliliğini sağlamada önemli rol oynayan etmenlerin başında öğretmen gelmektedir. Bilgisayar Destekli Eğitim konusunda öğretmenlerin yaklaşımı ise bu konuda aldıkları eğitime göre biçimlenmektedir. Her teknoloji gibi bilgisayar da kendi başına bir mucize değildir. Bu teknoloji de insan unsuruna bağımlı olup, onun yönetimi doğrultusunda iş yapabilmektedir. Dolayısıyla Bilgisayar Destekli Eğitimde yer alacak öğretmenlerin bu alanda eğitim almış olmaları gereklidir. Öğretmenler ancak bu eğitimi aldıkları takdirde Bilgisayar Destekli Eğitim yönetiminde başarılı olabilirler.
   Öğretmenlik meslek bilgisi kapsamında, öğretimin verimini arttırmaya ve her öğrenci için üst düzeyde öğrenmeyi amaçlayan öğretimde denetimi sağlamak için öğretmenin öğretim etkinliği öncesinde, sırasında ve sonrasında kullanması gereken kimi nitelikleri de olmalıdır. Bu nitelikler Bilgisayar Destekli Eğitime aktarıldığında karşımıza çıkan tablo şöyle olacaktır;
• Öğretmen, yardımcı bellek birimlerinde ortaya çıkabilecek bir arızayı teşhis edip, sorumlulara telefonla aktarabilecek düzeyde, teknik terimleri öğrenmiş olmalıdır.
• Öğretmen telefon veya yazıyla kendisine iletilen ve silme, kopyalama gibi basit işlemlerden oluşan bir süreci gerçekleştirebilecek beceri düzeyinde olmalıdır.
• Öğretmen bir bilgisayarın onarım gerektirdiği durumu, basit bir müdahaleyle çözümlenebilecek durumlardan ayırdedebilmelidir.
• Öğretmen donanımdan kaynaklanan problemleri, yazılımdan kaynaklanan problemlerden ayırdedebilmelidir.
• Öğretmen birkaç dakikada çözemeyeceği, yardıma ihtiyaç gerektiren durumları çok kısa süre içerisinde teşhis edebilmelidir. Ancak böylelikle ders içinde ortaya çıkan ve çözümü zaman alacak bir problemi çözmeye çalışarak zaman kaybetmesinin önüne geçebilir.
     Uzun bir süre bilgisayar kullanıcısı olanlar, yukarıda sıralanan niteliklerin ancak orta vadede ve bilgisayar kullanımıyla edinebileceğini bilirler. Bu niteliklerin kazandırılmasında eğitim, sadece bu sürecin biraz kısaltılmasını sağlayabilir.
           Yukarıda sayılanlar dışında, öğretmenin bilgisayar konusunda sahip olması gereken
nitelikler de şöyle sıralanabilir:
• Herşeyden önce. öğretmenin Bilgisayar Destekli Eğitime inanması sağlanmalıdır. Bilgisayarın onun karşısında değil, yanında yer aldığına inanmayan bir öğretmenin -herşey ne kadar kusursuz düzenlenirse düzenlensin- uygulamayı sabote etmesinin önüne geçilemez.
• Bilgisayar, öğretmenin en çok zamanını alan işlerini üstlenecektir. Öğretmene bu şekilde boşalan zamanını, eğitimin verimliliği ve kalitesini yükseltmek için, nasıl kullanması gerektiği öğretilmelidir. Bu, öğretmenin daha önce almış olduğu eğitimin bir bölümünün tekrarlanması anlamına gelebilir. Ancak belirli bir süre bilgi aktarıcı olarak görev yapan öğretmende, kolay kolay silinmeyecek alışkanlıkların oluştuğu unutulmamalıdır.
• Gerek bilgisayar programlarının sahip olduğu imkanları kullanarak, gerekse sınıf içinde dolaşıp öğrencileri gözleyerek izlemek, öğretmenin en önemli görevlerinden biri durumuna gelecektir. Öğretmene bu konuda yardım edilmelidir.
     Kaldı ki aktarma işinin bilgisayar tarafından üstlenildiği uygulamalarda, öğrencinin durumunu gösteren ipuçları da değişir. Öğretmenlerin bu konuda da bilgilendirilmesi gerekir. Ayrıca öğrencide teknoloji tarafından izlenme duygusunun yaratılmaması gibi ayrıntılar de Bilgisayar Destekli Eğitimin başarısı için büyük önem taşır.
• Öğretmenin sınıf içindeki davranışlarında, öğrenciyi izlemek dışında da önemli değişiklikler beklenebilir. Öğrencilerin anlamadıkları yerlerde soru sormalarını sağlamak, geleneksel yaklaşımdan daha büyük önem taşır ve daha zordur. Bilgisayar benzetimleriyle oluşturulmuş olan deney ortamlarında -öğrenciler için de yeni bir uygulama olması yüzünden- yönlendirme ihtiyacı oldukça yüksektir. Bilgisayar Destekli Eğitimin sağladığı bireysellik imkanını zedeleyecek davranışlardan kaçınılması için, bazı alışkanlıklardan kurtulmak gerekir. Bu tür örnekler çoğaltılabilir. Bütün bu örnekler, öğretmenlerin daha önce karşılaşmadıkları durumlardır ve bu durumlarda nasıl davranılacağı öğretmene öğretilmelidir.
• Ders bittikten sonra, öğrencilerin dersi izlemesi sırasında elde edilen ve bilgisayara kaydedilen veriler varsa, bu verilerin değerlendirilmesi de, Bilgisayar Destekli Eğitimin önemli potansiyellerinden biridir. Öğretmenin bu konuda da desteğe ihtiyacı vardır. Sınıf içindeki uygulamadan elde edilen verilerin nasıl değerlendirilebileceği önemli bir eğitim ihtiyacıdır. Sonuçların daha önceki yıllardaki sonuçlarla ve diğer sınıflarla karşılaştırılmasının sağlanabileceği avantajlar, öğretmene önemli ufuklar açar.
     Kolaylıkla görülebileceği gibi, Bilgisayar Destekli Eğitimde görev alacak öğretmenlerin yetiştirilmesi problemi, bilgisayar ağırlıklı değil, eğitim ağırlıklı bir eğitim programı gerektirir.
BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİM ORTAMINDA ÖĞRENCİNİN ROLÜ
Bilgisayar Destekli Eğitimde öğrenciye de bazı görevler düşmektedir. BDE'ye geçiş prensiplerinin biride kişilere daha verimli öğretim ortamları sağlamaktır. Öğrencilerin kendi işlerini kendilerinin görmesi daha doğrusu bağımsız öğrenme etkinlikleriyle yaptıkları işlemler öz güven duygusunu geliştirir. Öğrenciler, öğrenilmesi güç olan matematik yada yabancı dil gibi dersleri daha kolay öğrenmektedirler. Bilgisayarın, programdaki her derste konuyu öğretmesi anlamına gelmemekle beraber, her derste bazı konuları ele almak için uygun bir alet olduğu görülmektedir. BDE 'in amacını öğrenciye bilgiyi daha verimli ve kendi yollarıyla verebilme amacı taşır. Öğrenci BDE ortamında bilgi verilen değil; bilgiyi alan keşfeden kişidir. Kendi seviyesine uygun olarak konu dağılımı veya işleyişini belirler ve bilgisayarla etkileşime girerek istediklerini serbestçe yapma imkanı kazanır.
Öğrenciler bilgisayarla,büyük ölçüde keşfederek öğrenme ilkesini kullanır. Bu ilkeyle de kişilerin vasıfsal özellikleri gelişir. Araştırma ve inceleme ruhu kazanan öğrenci; bilimsel düşünme gücünü de arttırır. Bilgisayarlarda ki gerek benzeşimler gerekse oyunlarla öğrendiği için eğitimden ve öğrenmeden sıkılmaz. Öğrenmeyi zevkli hale getiren BDE dersi monotonluktan kurtarır. Bu durumda da öğrenciler gelecekteki yaşantısında da sağlam kişilikli ve karakterde kişiler olarak yetişirler. Gerçek manasıyla bu olguları isteyen bir öğrencinin yada ferdin bilgisayardan çekinmemesi ve korkmaması gerekmektedir.
Her nihayetinde her karmaşık sistemin ve teknolojinin de insanlar tarafından yapıldığını bilmesi gerekir. Bilgisayarları bizlerin kölesi gibi düşünmek gerekmektedir. Emir vermediğimiz bir davranışı yapmayacaktır. Yani komut verilmeden hiçbir işlem uygulamayacaktır. Öğrenciler bu düşünceyle hareket etmelidirler. Burada da kuşkusuz en büyük görev kişinin kendisine yani öğrenciye düşmektedir


     Bilgisayar Destekli Eğitimin çeşitli tanımları verilmektedir. Bu tanımlardan ilkine göre Bilgisayar Destekli Eğitim bilgisayar teknolojisinin öğretim sürecindeki uygulamalarınını herbiridir. Bu uygulamalar bilgi sunmak, özel öğretmenlik yapmak, bir becerinin gelişmesine katkıda bulunmak, benzeşim gerçekleştirmek ve sorun çözücü veri sağlamak olabilir.
    Başka bir tanıma göre ise, Bilgisayar Destekli Eğitim, öğrencilerinin bilgisayar sistemine programlanmış olan dersleri etkileşimde programlanmış olan dersleri etkileşimde bulunarak, doğrudan alabilmeleridir.
    Bu tanımların bir sentezini ise bu ünite için kabul edilecek bir başka tanım vermektedir. Bu tanıma göre; Bilgisayar Destekli Eğitim, bilgisayarların ders içeriklerini doğrudan sunma, başka yöntemlerle öğrenilenleri tekrar etme, problem çözme, alıştırma yapma ve benzeri etkinliklerde öğrenme-öğretme aracı olarak kullanılmasıyla ilgili uygulamalardır.
    Bilgisayar Destekli Eğitimin temelinde uyarı, yanıt ve pekiştirme öğeleri bulunmaktadır. Öğrenciye bilgisayara bağlı terminal veya monitörde uyarıcı olarak bilgi sunulmakta, bu bilgiye ilişkin soruya öğrenci yanıt vermekte, yanıtın niteliğine göre de kendisine pekiştirme sunulmaktadır. Bu etkinliklerin tekrarı belirli konularda öğrenci davranışında değişiklik yapmaktadır. Bu da öğrenmenin oluşması anlamına gelmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder