27 Mayıs 2011 Cuma

E-ÖĞRENME

E-Öğrenme Nedir?

        Çevrimiçi öğrenme bir kurs alma gibi değildir, sadece masaüstünde e-öğrenme aracına bağlantı sağlama ve kaynakların, iletişimin, performans desteğinin ve yapısal öğrenme aktivitelerinin harmanlanmasıdır.

 

Elliot Masie’a göre

(USA’ da e-öğrenme gurusu)

E-Öğrenme Kategorileri

Asenkron    : Kişilerin bilgisayar başında kendi kendilerine eğitim almaları

 Senkron      : Eş zamanlı olarak bir grup öğrenci ve konu öğretmeninin, canlı olarak bilgisayar ortamında, bir sınıfta buluşmaları

E-ÖĞRENMENİN OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ

Günümüzde gittikçe yaygınlaşan ve çoğu üniversitenin de hızla alt yapı hazırlıklarını tamamladığı e-öğrenmenin bir çok olumlu yönü vardır. Bunlardan bazıları:
  • Öğrenci merkezlidir.
  • Öğrenci konuyu öğrenene kadar, konu üzerinde çalışabilir.
  • Zaman sınırsızdır.
  • Herkes kendi hızında öğrenebilir.
  • Öğrenci, konuyu anlamadığı zaman, iletişim araçları ile öğretmen ve diğer öğrenciler ile bağlantı kurabilir.
  • Dünyanın diğer ucundaki bir kişinin tecrübelerinden faydalanır.
  • Bağlantılar aracılığıyla, doğru ve istenilen kaynağa kısa sürede erişilir.
  • Eğitim maliyetlerini dikkate değer anlamda düşürmektedir.
  • Zaman ve mekandan bağımsızdır.
  • Kişi kendini en rahat hissettiği zaman ve mekanda konuyu öğrenebilir.
  • Öğrenim faaliyeti daha zevkli olabilir.
  • Öğrenim materyalleri, hızlı değişen koşullara göre, kısa sürede güncellenebilir.
  • Kişisel testler ile öğrenci kendi kendini sınayabilir.
  • Konunun anlaşılıp anlaşılmadığına dair geribildirimin hızlı bir şekilde yapılması
motivasyonu arttırır.
  • Kişinin tüm öğrenim faaliyetleri raporlanabilir.
Olumlu yönleri olduğu gibi e-öğrenme bazı olumsuz özelliklere de sahiptir. Bunlar :
  • Eğitmenler, etkili birer e-öğrenme nasıl olur bilmeleri gerekiyor.
  • Eğitmenler için geleneksel olan ders içeriğini online ortama aktarmak zordur.
  • Bireysel geribildirim sağlama konusunda eğitmenler açısından, çok fazla zaman alır (çünkü aktif bir katılım için daha çok öğrenci gereklidir).
  • Öğrencilerin ve eğitim sağlayanların araç-gereç ihtiyaçları,
  • Öğrenciler ve eğitmenler için teknik eğitim ve destek,
  • Akademik anlamdaki dürüstlük,
Online eğitim alan öğrenciler için;
  • Ölçme ve değerlendirmelerin türleri ve etkililiği,
  • Etkileşim eksikliği,
  • Her tür altyapıdan ve toplumun farklı kesimlerinden gelen öğrencilere fırsat eşitliği.

E-Öğrenmenin Tarihi ve E-Öğrenmedeki Gelişmeler

10–15 yıldır daha iyi bilinmekte olan e-öğrenme, 10–15 yıldan fazla bir geçmişe sahiptir.

1960'larda E-öğrenme

Bilgisayarlar için önemli görülen rollerden çoğunun 1960lı yıllarda açıkça söylenmiş olduğu iddia edilebilir. Bilgisayarlar icat edildikten biraz sonra, ruh bilimciler ve eğitimciler, bilgisayarların eğitimsel güçlerine dikkat çekmişlerdir. Bilgisayar tabanlı öğretim gelişimleri, sırasıyla, öğrenmenin ve öğretmenin temel kanılarının otomatikleşmesine odaklanmıştır. Ne var ki, bilgisayar tabanlı eğitimin ilk grubunun teknik bilim adamları iki gruba ayrılmıştır: uygulamalı bilim adamları (mühendisler), ileri düzey araştırmacılar.

Bilgisayar tabanlı öğretim

1960’lar, daha sonra eğitim alanında geliştirilecek politikaları (kilometre taşı sayılan olayları) doğurdu. Her başarılı teknolojik yenilikle birlikte, yeni yetenekler ve şekiller teknolojinin desteklediği öğrenme işlemini artırmayı ulaşılır hâle getirdi. Aşağıdaki zaman çizelgesi İngiltere’deki bazı önemli olayları listelemektedir:
  • 1963: The British Computer Society(İngiltere Bilgisayar Derneği), Schools’ Committee adındaki okul birliğini, bilgisayar eğitimini okullarda ilerletmek için kurdu.
  • 1965: İlk bilgisayar, bir İngiliz okuluna kuruldu.
  • 1967: The National Council for Educational Technology(NCET) kuruldu.
  • 1969: NCET eğitimde bilgisayar kullanımı ile ilgili üç adet rapor yayınladı.
  • 1969: The Scottish Office, “Okulda Bilgisayar” adında geçici bir rapor yayınladı.
10 yıl süre zarfında, bu konuda çalışan bilim adamları grubu, araçlarını geliştirip düzenlediler. NCET, yaptığı çalışmaların birinde bilgisayar tabanlı öğrenme sistemlerini konu almıştır. Buna yönelik hazırladığı raporda geçen bazı ifadeler aşağıdaki gibidir:
  • Öğrencilerin kullanımı için bilgi depolama,
  • Öğrencileri bilgisayar konusunda eğitme,
  • Karışık durumları (zaman alacak, pahalı olacak, imkânsız) örneklendirme.

Akıllı yardım sistemi

İkinci grup araştırmacılar, insan biliş ve öğrenmesini göstermek için, bilgi-yapısal- yönelimli yaklaşıma odaklandılar. Becerileri nasıl öğrenip, onlarda ne şekilde uzmanlaştığımıza dair yapay zekâ çalışmalarına dayanan bu yaklaşım, Akıllı yardım sisteminin (ITS) gelişmesine öncü oldu. Akıllı yardım sisteminin işlevleri geleneksel yaklaşımlardan farklıdır. Bu işlevler, öğrencinin gereksinimi doğrultusun da gerçek zamanda öğrenim oluşturmak için Akıllı yardım sistemine ihtiyaç duyarlar. Ayrıca, Akıllı yardım sistemi teknoloji ve kullanıcı arasında tartışmayı veya diyalogu sağlamalıdır. Ancak, bazı faktörler Akıllı yardım sistemi teknolojisinin gelişimini engellemiştir. İnsan bilişinin bilimi nispeten olgunlaşmamıştı ve karmaşık modelleme ve kural tabanlı sistemlerin önemli hesaplama güçleri gerektirmesi bu faktörler arasındadır. Akıllı yardım sistemleri kontrol mantığını öğretimsel içerikten ayırma eğilimiyle nitelendirilmiştir.

World Wide Web'in doğuşu

Internet ve WWW gelişmekte olan her iki grup için gündemi baştan tanımlamıştır. Internet geliştikçe, bilgiye ve veriye kolay erişim sağlayan ortak standartlar üzerine kurulmuş, geniş erişilebilir iletişim yapısı sağladı. Bilgisayar tabanlı öğretim sistemleri, sunucu tabanlı öğrenme yönetim sistemleri ortaya çıktıkça, içerik ve kontrolü ayırarak, CD-Romdan internete doğrudan adaptasyondan web tabanlı yazılım diline ilerlemiştir.

21. yüzyılda E-öğrenme

Hızla gelişen bilim ve teknoloji etkisini eğitim alanında da göstermiştir. 20. yüzyılın sonlarında başlayan e-öğrenme, 21. yüzyılın başlarında özellikle İngiltere ve Avustralya gibi bazı ülkelerde ileri seviyede kullanılmaktadır. Özellikle 21. yüzyılın başlarında geleneksel (yüz yüze) eğitimden yeni yöntem eğitim sistemi sayılan uzaktan eğitime geçiş süreci yaşanmaktadır. Artık yüz yüze eğitimin varlığını devam ettirebilmesi konusunda insanların kafasında sorular yükselirken e-eğitimin insan hayatına her geçen gün daha etkili bir biçimde girdiği ise tartışma gerektirmeyen bir konudur. 21. yüzyıl yüz yüze ve uzaktan eğitimi bir arada yaşadığımız ilk yüzyıl olmakla birlikte son yüzyıl olma olasılığı da oldukça yüksektir.
İyi bir e-öğrenci olmak için neler gerekir? İyi bir e-öğrencinin özellikleri nelerdir?
Öğrenmenin ilk şartı öğrenmeyi istemektir. E-öğrenciler öğrenimlerini kendileri yönlendirirler. Bu büyük bir şans olduğu gibi bazı zorluklarla karşılaşılması da muhtemeldir. Bir e-öğrenci, öğrenme yönündeki kişisel motivasyonunu hep en üst seviyede tutmayı hedeflemelidir.
  • E-öğrenciler günün belli zamanlarını eğitim almak için ayırırlar. Kendilerini saatler boyunca bilgisayar başında oturmaya şartlandırmazlar, fakat planlanmış eğitim seansları başarıyı artıracaktır. Örneğin her gün 1'er saatlik seanslarla eğitimlere devam edilebilir.
  • E-öğrenciler eğitim saatini belirlerken, günün daha az yoğun ve eğitim seansının daha az kesileceği bir zamanı seçerler. Eğitim alırken mümkün olduğunca dikkatlerini dış etmenlerden (çalan telefonlar, arkadaşlarımızın sesleri vb.) uzaklaştırmaya çalışırlar.
  • E-öğrenciler, her seansı tamamladığında yeni öğrendikleri bilgileri ve bunları ne gibi durumlarda kullanabileceklerini düşünürler. Bu motivasyonu artıracaktır.
  • E-öğrenciler kendilerine günlük hedefler belirlerler. "Bu hafta bu eğitimi bitirmeliyim!", "Bugün 3 farklı konu öğreneceğim" gibi.
  • E-öğrenciler, anlamadıkları veya pekiştirmeye ihtiyaç duydukları bir konu ile ilgili olarak, öğretim üyelerine veya diğer arkadaşlarına e-mail veya forum odaları ile soru sormaktan hiç çekinmezler. Öğrenmenin en çok karşılıklı görüş alış verişi olduğunu bilirler.
Öğrenme Yönetim Sistemleri
          Öğretim yönetim sistemleri kullanıcılara tam bir hizmet verebilmesi için belli özelliklere sahip olmalıdır. Başta diğer sistemlerle çalışabilirlik ve uyumu ; arşivleme ve dosya yönetim yetenekleri , yeniden kullanılabilirlik , öğrenme nesnelerinin tutarlı düzenlenmesi , hızlı erişilebilirlik , içerik oluşturulurken kullanılan diğer araçları desteklemesi (word, power point,flash,pdf) sahip olması gereken başlıca özelliklerdir.İyi bir ÖYS yazılımının kaliteli hizmet vermesi ve bilgi kalitesini artırabilmesi için bu özellikleri taşımasına dikkat edilmelidir. ÖYS sistemlerinin ayrıntılı özellikleri için aşağıdaki linke bakabilirsiniz.



İşlevsellik

ÖYS'nin arayüzü kullanıcıların kolay erişimine ve kullanımına uygun olmalıdır. Amaca uygun öys seçimi çok önemlidir. Bunun yanı sıra her kurumun kendine has kurumsal ve kültürel özellikleri olduğu için ullanılan ÖYS bu özelliklere uyum sağlamalıdır.

Öğretim Tasarımı ve İçerik

Belirlenen hedefler dahilinde içerik oluşturulmalıdır. İçerikteki işleyiş sırası da çok önemlidir. Temel bilgiler başta verilmelidir ve öğretim süreci boyunca önceki içeriklere de ulaşım sağlanmalıdır. Bilginin bilişsel yükünü hafifletmek için görsel-işitsel elemanlardan faydalanmak gerekir. Bu elemanlar kullanılırken görsel tasarım kurallarına uymak gerekir.

Destek Araçları

Öğrenciye sağlanacak destek, motivasyonu üst düzeyde tutmak için gerekli bir unsurdur. Öğrenciler arasındaki iletişim ve etkileşimin sağlanması için forum ve mesajlaşma araçları kullanılır. Öğretmen sistem aracılığıyla öğrencilerin çalışmalarını takip etmeli ve gerektiğinde yardım etmelidir.

Teknik Altyapı

Teknik altyapının ihtiyaç ve gereksinimler doğrultusunda sağlanması gerekir. Burada maliyet önemli bir etkendir. Sistemin sürekliliğinin sağlanması için gerekli teknik altyapı belirlenmeli ve buna göre bir bütçe ayarlanmalıdır.

'Açık Kaynak Kodlu' ve ' Ticari' ÖYS yazılımları

Öğretim yönetim sistemleri açık kaynak kodlu ve ticari olmak üzere iki çeşittir. Eğitim alanında daha çok açık kaynak kodlu (AKK) yazılımlar tercih edilmektedir. Bunun sebebi AKK yazılımlar maliyeti ortadan kaldırmaktadır. AKK yazılımlar GNU lisansı altında dağıtılan yazılımları kapsar. AKK yazılımları kullanırken göz önünde bulundurulması gereken bazı unsurlar vardır. Bunlar:
  1. Üretici firmadan bağımsızlık
    • AKK yazılımlar sayesinde bir firmanın desteğine ihtiyaç duyulmaz. Gönüllü geliştiriciler sayesinde sorunlar çözümlenebilir.
  2. Güvenilirlik
    • Ticari yazılımlar güvenilirlik konusunda bir adım öndeler. Çünkü ticari kaygılardan en iyi olanı üretmeleri gerekmektedir. Bunun için de profesyonel bir kadroları vardır.
  3. Kullanıcı gereksimine duyarlılık ve esneklik
    • AKK yazılımlar, ticari yazılımlara kıyasla daha esnek oldukları için kullanıcının gereksinimine daha çok cevap verir. Sistemi değiştirmek ve geliştirmek için gereken değişiklikler kolayca uygulanabilir. Ticari yazılımda ise firmaya bağlı kalınmaktadır
  4. Yenilikçiliğin desteklenmesi
    • Ticari yazılım firmaları bir değişiklik yapmak için kayda değer bir ihtiyaç olmasını beklemektedirler. AKK yazılım ise heran değiştirilip geliştirilebildiği için yaniliğe daha çok açıktır.
  5. Güvenlik
    • AKK yazılımların güvenliği tartışılabilir. Yazılıma destek veren geliştiricilerin sayısının çok olmasından dolayı güvenlik açıkları oluşabilir. Bunun yanı sıra yazılımın kodu herkes tarafından ulaşılabildiği için açıklarını bulmak daha kolaydır.
Görüldüğü üzere her iki tür yazılımında kendine göre avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. İhtiyaçlar ve imkânlar dahilinde bahsedilen unsurlar değerlendirilip tercih yapılmalıdır.
Elektronik öğrenme üzerine çalışan firmalar genelde kendi ÖYS'lerini kendileri üretirler. Bu ÖYS'lerin birçoğu dünya standartlarına uygun olduğu için (Scrom) ayrı satılabilirler.Türkiye de e-learning üzerine çalışan birçok firma vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder